Ayaş Gezilecek Yerler | En Güzel 16 Yer

Şirin ve tarihi ile şaşırtan bir ilçe olan Ayaş, Ankara sınırları içerisinde yer almaktadır. Doğal güzellikleri, tarihi değerleri, şifa veren termal tesisleri ve meşhur yiyecekleri ile önemli bir değere sahiptir. Ankara’nın 25 ilçesinden bir tanesi olup, tarihi çok eskilere dayandırılmakta, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de adı geçmektedir. Memuriyet ve eğitim gibi konularda Ankara’nın gözde şehri olmasından ötürü, pek çok tarihi eser Ayaş’ın çeşitli yerlerinde dağılmış durumda. Şimdi size Ankara’nın şirin ilçesi Ayaş hakkında bahsedeceğiz. Ayaş gezilecek yerler hakkında bir rehber oluşturduğumuz içeriğimize devam edelim.

Ayaş Nerede?

Ankara’nın 25 ilçesinden bir tanesidir. İlin kuzeybatısında yer almakta olup, pek çok uygarlığın merkezi olarak tarihte önemli bir yer etmiştir. Bu uygarlıklardan Hititler, Firigler, Galatlar, Romalılar ve Osmanlılar olarak söz edilebilir. Ayrıca Ayaş’ta yer alan bazı köy isimlerinden de anlaşılacağı üzere, Türk boyları için de bir merkez olduğu rahatlıkla çıkarılabilir. Bunun yanında Ayaş bir Türkmen Oymağı’dır. Oğuz Türklerinin Bozok Kolu’nda yer alan Ayaş’ın, Günhan Oğulları, Bayat Boyu ve Barak Obası’na bağlı olduğu bilinmektedir.

Ayaş, Ankara’ya 63 km, Sincan’a 37 km, Polatlı’ya 70 km, Beypazarı’na 40 km, Güdül’e 31 km, Kahramankazan’a 49 km ve Kızılcahamam’a 72 km uzaklıktadır.

Ayaş Ne Demektir?

İlçenin sınırları içerisinde yer alan bir camii adı da olan Bünyamin Ayaş-i’nin adından geldiği söylense de bu bilgi yanlıştır. Çünkü Ayaş, “Aydınlık, Parlak Gece” anlamına gelmektedir. Bünyamin Ayaş-i’nin de adını bu anlamdan aldığı bilinmektedir. Ayrıca Ayaş ismi, Öz Türkçe bir isimdir. Bu sebeple tarihin en önemli dönemlerinde Ayaş’ın her zaman önemli bir role sahip olduğu sıklıkla söylenmektedir. Çünkü Bayat, Peçenek ve İlhan gibi tarihimizin en önemli zamanlarında yer almış boyların isimlerini taşıyan pek çok yerleşim yeri bulunmaktadır.

Ayaş’ın Tarihi

Çok önemli ve kıymetli bir ilçe olma özelliğini, 1071 yılından itibaren hiçbir zaman istilaya uğramamış olmasından almaktadır. 1071 Malazgirt Zaferi’nin tarihidir. Malazgirt Zaferi ile Türklerin Anadolu’ya girişi sağlanmıştır. Böylece Anadolu Türklere sonsuza kadar açılmıştır. Bunun ötesinde, Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya Türklerin sonsuza kadar sahip olmasını sağlayan Selçuklular, 1073 yılında da 5 büyük piskoposluk merkezlerinden biri olan Minozos’u fethetmiştir. Böylece Ayaş oymağı, günümüzde Ayaş’ın olduğu yere yerleştirilmiştir. Buradan hareketle tarihi dönemlerde Ayaş’ta gerçekleşenler aşağıdaki gibidir:

• Evliye Çelebi Seyahatnamesi’nde adı geçen Ayaş, 11. yüzyılda nüfusu yoğun bir yerleşim yeriydi. Ayrıca 1000’den daha fazla oba-çadır yer aldığını da yine eserinde Evliya Çelebi söylüyor.
• Ayaş bir dönem Moğolların yönetiminde kalmıştır. Bundan sonra İlhanlılar tarafından fethedilen Ayaş, 1071 yılından sonra artık Türklerin yönetiminin dışına çıkmamıştır.
• Osmanlı İmparatorluğu’nun ikinci padişahı olan Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir.
• Diğer boylar tarafından da sahip olunmak istenen bir konumda yer aldığı için, ilgi görmüştür. Ancak Osmanlıların eline geçtikten sonra farklı bir yönetime girmemiştir.
• Ankara 1356 yılında tamamen Osmanlılara katılsa da Ayaş 1354 yılında Osmanlılara katılmıştır. Bu tarihte yine Müslüman olan Ahilerden alınmıştır.
• 14. yüzyılda Ankara bölgesi Sivas Sultanı olan Alaaddin Eretna soyundan Gıyaseddin Mehmed’in yönetimindeydi. Gıyaseddin Mehmed döneminde Eretna Sultanlığı’nda iç karşılıklar baş göstermişti.
• Gıyaseddin Mehmed’in Karamanoğulları’na sığınmasıyla, Karamanoğulları da Ankara’yı almak istedi.
• Bu karışıklıktan faydalanan Orhan Gazi ise Süleyman Paşa’yı görevlendirerek Ankara’yı aldırdı. Ankara alınırken, Ahiler Osmanlılara büyük destek oldu.
• İpek yolu üzerinde yer alan bir yerleşim yeri olan Ayaş, sürekli Karamanoğulları’nın istediği bir toprak konumunda yer aldı. Ancak ele geçiremediler.
• Ayaş Belediyesi ise 19. yüzyılda kurulmuştur. Ayrıca cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli yere sahip olmuştur. Eski diplomat Bilal Niyazi Şimşir, kitabında Ayaş’ın Kurtuluş Savaşı’nda en fazla yardım gönderen ilçelerden biri olduğunu belgelerle göstermiştir.

Yukarıda da görüldüğü gibi Ayaş, tarihin en önemli dönemlerinde, dikkat çekici roller üstlenmiştir. İpek yolunun güzergahında yer almaktadır.

Ayaş’ın Nüfusu

2021 yılında Ayaş’ın nüfusunun 13.093 olduğu belirlenmiştir. Nüfusun 7.032’si erkek, 6.061’i ise kadındır. Her ne kadar tarihi şehirlerden bir tanesi olsa da nüfusu çok kalabalık değildir. Şirin bir ilçe olmasını da buradan alır. Bunun yanı sıra 2007 yılında Ayaş’ın nüfusunun 13.159 olduğu görülüyor. Bu durum da Ayaş’ın belirli bir nüfusunun sürekli korunduğunu gösteriyor. Artışın olmamasının sebebi ise yakın semt olan Yenikent ve ilçe olan Sincan’a nüfusun kaymasıdır. Çünkü Sincan ile Ayaş arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Birbirlerinin kardeş kentidir.

Ayaş Köyleri ve Mahalleleri

Şirin bir ilçe olan Ayaş, tarıma dayalı bir ekonomik sisteme sahiptir. Özellikle köylerde yaşayan insanların neredeyse tamamı geçimini çiftçilikten sağlamaktadır. Bunun yanında sütçülük de önemli geçim kaynaklarından bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Peki, Ayaş’ın köyleri hangileridir?

• Akkaya Mahallesi
• Başayaş Mahallesi
• Başbereket Mahallesi
• Bayat Mahallesi
• Bayram Mahallesi
• Camiatik Mahallesi
• Çanıllı Çiğdemci Mahallesi
• Çanıllı Uluyol Mahallesi
• Dervişimam Mahallesi
• Emine Tevfika Ayaşlı Mahallesi
• Evci Mahallesi
• Ferahfaki Mahallesi
• Feruz Mahallesi
• Gençali Mahallesi
• Gökçebağ Mahallesi
• Gökler Mahallesi
• Hacımemi Mahallesi
• Hacırecep Mahallesi
• Hacıveli Mahallesi
• Ilıca Mahallesi
• İlhanköy Mahallesi
• Oltan Mahallesi
• Ortabereket Mahallesi
• Ömeroğlu Mahallesi
• Pınaryaka Mahallesi
• Sinanlı Cuma Mahallesi
• Sinanlı Hocasinan Mahallesi
• Sinanlı Mahkeme Mahallesi
• Şeyhmuhittin Mahallesi
• Tekke Mahallesi
• Uğurçayırı Mahallesi
• Ulupınar Mahallesi
• Yağmurdede Mahallesi

Ayaş’ın mahalleleri ve köyleri yukarıdaki gibidir. Bu köylerden bazılarının nüfusları çok yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Bu sebeple Ayaş denince direkt olarak akıllara gelmektedir.

Ayaş’a Nasıl Gidilir?

Bundan 5-6 yıl önceye kadar Ayaş’a gitmenin seçeneği çok olmasa da artık belediye otobüsleri sıklıkla Ayaş’a gidiyor. Bu nedenle ulaşım konusu neredeyse hiç problem değil. Peki, Ayaş’a hangi vasıtalarla gidilir?

• Sincan Merkez’den geçen 560 numaralı belediye otobüsü Ayaş’a sık sık seferler düzenlemektedir. Sefer saatleri her yarım saatte birdir ve 06:00 ile 19:30 saatleri arasında hizmet verilmektedir.
• ASKİ’nin sol tarafından kalan 15 Temmuz Milli Birlik Stadı’nın yanındaki duraktan, Beypazarı ve Ayaş otobüsleri geçmektedir. Onlarla da Ayaş’a ulaşım imkanı bulunmaktadır.

Ayaş’a gitmek isterseniz, yukarıdaki seçenekleri kullanabilirsiniz. Buradan hareketle ulaşımın çok kolay olduğunu söyleyebiliriz.

Ayaş’ın Neyi Meşhur?

Kültürel değerleri ile dikkat çeken Ayaş’ın dillere destek pek çok meşhur yiyeceği bulunmaktadır. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bir yerleşim yeri olmasından ötürü, ekonomisinin tarih boyunca çok gelişmiş olduğu söylenmektedir. Bunun yanı sıra pek çok fabrikanın da kurulmaya başlanması ile Ayaş’ın ekonomisi giderek değer kazanıyor. Peki, Ayaş’ın kültürel lezzetleri nelerdir?

• Domates
• Domates Salçası
• Dut
• Dut Pekmezi
• Kiraz
• Kapalı Pide

Ayaş’ın meşhur yiyecekleri yukarıdaki gibidir. Her gelen mutlaka Ayaş’ta kapalı pide yemeden gitmez. Ayrıca Ayaş domatesi dillere destan olduğu için domates denince akla gelen ilk şehirler arasındadır.

Ayaş Domatesi

1960 ile 2000 yılları arasında çok popüler olan bir domates türüdür. Ayaş domatesi ekstra lezzete sahip olduğu için ülkenin neresinde olursa olsun, domates denince ilk akla gelen türler arasındadır. Bunun yanında Ayaş domatesinin genel özellikleri aşağıdaki gibidir:

• Sert bir domatestir.
• İnce kabukludur. Bu nedenle raf ömrü kısa olur. Ancak menemende ve diğer yemeklerde kabuğu soyulmadan kullanılabilir. Pişerken kabuğu da eriyecektir.
• Çok bereketli bir tohumdur. Çoğu zaman bir fideden bir kasa kadar domates verebilir.
• Büyük ve dilimli özelliğe sahiptir.
• Rengi kırmızı ile pembe arasındadır.
• Etlidir.
• Kokusu yanına yaklaşınca kendisini belli eder.
• Yılın 1 ila 2 ayı piyasada bulunmaktadır.

Günümüzde Ayaş domatesine ulaşım ne yazık ki çok azaldı. Bunun en önemli sebebi de ülkede tarımsal üretimin zayıflaması ve tohumların yurt dışından gelmesidir. Ayrıca çiftçiler tohum satın aldıkları için, domatesin tüm özellikleri kaybolmuştur. Şimdi ise Ata Tohumu projesi ile Ayaş domatesi gibi pek çok meşhur bitki yaşatılmaya çalışılmaktadır. Bolu’da yer alan Tohum Ambarı’nda yüzlerce tohum gibi Ayaş domatesi de bulunuyor.

Ayaş Pazarı

İlçenin girişinde solda yer alan yol boyunca uzayan, tamamen doğal ürünlerin satıldığı, samimi insanların bulunduğu çok değerli bir pazardır. Sohbet edebileceğiniz insanların yer aldığı bu pazarda Ayaş’a özgü tüm lezzetleri bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra yöreye ait ya da Ankara yöresinin geneline ait pek çok lezzeti burada bulma imkanına sahipsiniz. Peki, Ayaş pazarı hangi günler açık? Ankara’nın birkaç ilçesinde bu tür bir pazar bulunsa da asıl Ayaş pazarı Ayaş’ın girişinde yer alır. Her gün açık bir pazardır. Keyifli bir alışveriş için tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.

Ankara Ayaş Oyun Havaları ve Türküleri

İç Anadolu Bölgesi’ne has kültürel bir değer olan oyun havaları, aslında temelde Ankara’dan dağılmaktadır. Pek çok sevilen türkünün ve oyun havasının çıkış noktası Ankara’dır. Ayrıca Ayaş’a özgü pek çok türkü ve oyun havası da bulunmaktadır. Bunlar ise şöyledir:

• Ayaş Yolları (Ayva Çiçek Açmış Yaz Mı Gelecek)
• Dil Neden Takılmış Keman Kaşlara
• Duramam (Dil Neden Takılmış)
• Gözlerin (Ne Sihr Etti Bilmem)
• Gücendi (Ne Yapıp Neyleyim)
• İkimizi Bir Odaya Koysalar
• Melamet Hançerin Bağrım Başına
• Merdivenden İndirdiler 2
• Ne Dedi (Saba Arzuhal-i)
• Süpürün Kahveyi Osman’ım Geliyor
• Usandığım Olur Bezdiğim Olur

Yukarıdaki türkülerin yanı sıra, Ankara’nın oyun havaları da oldukça meşhurdur. Bunları ise şöyle sıralayabiliriz:

• Ayaş Güzeli
• Ataş Da Kalmaz Sana
• Ayaş Dedikleri Derenin İçi

Oyun havaları denince akla gelenler yukarıdaki gibidir. Oldukça popüler oyun havalarıdır. Sözleri de Ayaş’ın değerlerinden bazılarını yansıtmaktadır.

Ayaş Hava Durumu

Ankara’da hâkim rüzgârın kuzeydoğu yönünden estiği Ayaş, tipik bir Anadolu şehridir. Yüksek kesimleri ve köyleri çok kar yağışı alır. Ayrıca şehir merkezi de kış aylarında yeterli seviyede kar almaktadır. Bunun ötesinde yazları sıcak olan şehirde tarıma yönelik her türlü faaliyet gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Ayaş’ın iklimi ve coğrafyası ile ilgili bazı detaylar aşağıdaki gibidir:

• Ankara’nın 58 km kuzeybatısında yer alan bir şehirdir.
• Yüzölçümü 1.158 km^2’dir.
• Beypazarı, Sincan, Polatlı, Kazan, Kızılcahamam ve Güdül’e sınır bir ilçedir.
• Engebeli bir özelliğe sahiptir.
• Ayaş’ta tipik bir kara iklimi görülmektedir.
• Kışlar soğuk geçerken, yaz ayları sıcak ve bunun yanında kurak olarak geçer.
• Ortalama rakım 910 metredir.
• Yılın geneline bakıldığında ortalama sıcaklık 11 derecedir.

Yukarıdaki verilerden yola çıkarak, Ayaş’ın tipik bir Anadolu şehri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ayaş’ın Dağları

Engebeli bir ilçe olmasından ötürü dağlarla çevrili bir coğrafi özelliği vardır. Ayaş’ta yer alan dağlar;

• Uyku Dağı,
• Güzel Dağı,
• Ahmaşıh Dağı ve
• Abdüsselam Dağı olarak bilinmektedir.

Burada adı geçen dağlar arasında en yükseği, 1603 metre yüksekliğe sahip olan Abdüsselam Dağı’dır. Ayrıca Ayaş dağlarında Kara Gözlü Mavi Kelebek, Himalaya Mavi Kelebeği, Çok Gözlü Poseydon ve Anadolu Gelinciği gibi endemik kelebekler bulunmaktadır. Flora ve Fauna isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Ayaş’ta Üretim

Ankara’nın 25 ilçesinden birisi olan Ayaş’ta, toplam 50.937 hektar tarım alanı bulunmaktadır. Tarım alanlarında ağırlıklı olarak hububat üretimi gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra gerek tek yıllık gerekse de çok yıllık mera bitkileri 10.782 hektarlık alanda bulunmaktadır. Ayaş’ta tarıma elverişli olarak bahsedilebilecek alanların toprak yapısı killi ve tınlı olarak bilinir.

• Tınlı Toprak: Tarımsal üretimde orta düzey kalitede olan bu toprak türü, bitki yetiştiriciliği göz önünde bulundurulursa oldukça uygun bir toprak türüdür.
• Killi Toprak: Geç ıslanan, ıslandıkları zaman da havalanması oldukça güç olan bir toprak türüdür. Süzek bir özelliğe sahip olmamaları ile bilinir.

Ayaş’ın Tarım Arazisi

Toplam tarım arazisi 115.800 hektar olarak tespit edilmiştir. Bunun yanında 50.937 hektarı tarım arazisi sınıfında iken, 64.862 hektarı tarım dışı arazi olarak belirlenmiştir.

Ayaş’ta Ne Yetişir?

Tarım arazisi olarak kullanılan 50.937 hektarlık alanda pek çok bitki yetiştirilmekte, ağırlıklı olarak hububat yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yetiştirilen ürünlerin sınıflandırması aşağıdaki gibidir:

• Hububat: 31.690 Hektar
• Bakliyat: 2.515 Hektar
• Endüstri Bitkileri: 3.455 Hektar
• Sebze Ekilişi: 2.739 Hektar
• Diğer Ürünler: 203 Hektar
• Meyvecilik: 330 Hektar
• Bağ: 85 Hektar
• Yem Bitkileri: 815 Hektar
• Nadasa Bırakılan Alan: 9.104 Hektar

İlçede bulunan 64.862 hektarlık tarım dışı arazinin bölgedeki dağılımı ise aşağıdaki gibidir:

• Çayır Mera Arazisi: 10.782
• Orman Varlığı: 2.700
• Tarıma Elverişsiz Arazi: 49.862
• Kullanılmayan Tarım Arazisi: 327
• Tarım Dışı-Yerleşim Alanları: 922
• Diğer Uzun Ömürlü Bitkiler: 269

Ayaş’ın tarım dışı alanlarının bölgedeki dağılımı yukarıdaki gibidir. Kaynak: Ayaş Kaymakamlığı, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü.

Ayaş Turizmi

Turistik yönden ziyaretçilere pek çok şey vadeden Ayaş, bu sebeple turistik hareketler noktasında önemli bir konumdadır. İlçede pek çok farklı turistik faaliyet gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra ilçede gerçekleştirilen turizm çeşitleri aşağıdaki gibidir:

• Termal Turizm
• Kültür Turizmi
• Doğa Turizmi
• Macera Turizmi

Ayaş’ta Termal Turizm

Kaplıcaları ile termal turizm tutkunları için pek çok şey vadeden Ayaş, bu özelliği ile binlerce turisti ağırlıyor. Pek çok termal turizm işletmesi bulunduğu için ilçede termal turizm faaliyetlerine katılan kişiler diğer turizm çeşitlerini de deneyimliyor. Ayaş Termal Otel isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Ayaş’ta Kültür Turizmi

Tarihi anlamda çok kıymetli bir destinasyon olan Ayaş, pek çok turistik değere sahip. Bu turistik değerlerden şu şekilde söz edebiliriz:

• Tarihi Ayaş Evleri
• Ayaş Camileri
• Çeşmeler
• Hanlar
• Hamamlar

İlçede pek çok turistik değer bulunmakta olup, genel sınıflandırması ise yukarıdaki gibidir. Buradan hareketle, kültür turizmi ve tarihi yönden çok değerli bir destinasyon olduğunu söylemek mümkündür.

Ayaş’ta Doğa Turizmi

İlçede doğal güzellikler oldukça fazladır. Bu yönden çok fazla yerli ve yabancı turist şehri tercih ederken, doğal güzelliklerin tadı çıkarılmaktadır. Bağlar, barajlar, göletler, şelale ve yayla gibi pek çok doğal güzellik ilçenin dört bir yanını donatmış durumdadır. Ekoturizm isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Ayaş’ta Macera Turizmi

Macera turizmi açısından bakacak olursa, ilçede bu turizmi karşılayacak en önemli seçenek, yamaç paraşütü alanının olmasıdır. Ayaş Kumludoruk Tepesi yamaç paraşütü alanı olarak kullanılmakta olup, sık sık ziyaretçi çekmektedir. 350 metre yüksekliğe sahip olan Kumludoruk tepesi yamaç paraşütü tutkunlarının uğrak noktası. Hava şartlarının uygun olduğu zamanlarda tepe üzerinden yamaç paraşütü faaliyeti gerçekleştirenler, ilçeyi havadan keyifle seyredebilmektedir.

Ayaş’ta Ne Yenir?

Tarihi ile dikkat çeken bu şirin kent, 1872 yılında belediyesi kurulmuş kadim bir kenttir. Bu sebeple Ankara’nın en dikkat çeken, tarihi en eski ilçeleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Tabii ki burada dikkat çekici nokta, Ayaş halkının tam bir misafirperver olmasıdır. Misafirlerine her türlü özeni gösteren Ayaşlılar, böylece Türk misafirperverliğini hali hazırda yaşatmaya devam etmektedir. Peki, bu şirin ilçeye geldiğinizde ne yiyebilirsiniz?

• Tarhana Çorbası: Hemen her yörede rahatlıkla tüketebileceğiniz bu çorba, lezzeti ve şifalı olması ile biliniyor. Ancak Ayaş kadınlarının ellerinden özenle hazırlanan tarhana çorbasını Ayaş’ta tüketmek çok daha farklı olacaktır. Yaz aylarında hamuru hazırlanıp, kurutulduktan sonra kum taneleri kadar ince haline getirilen tarhana, bu şekilde çok kolay saklanabilmektedir. Lezzetine de doyum olmayacaktır.
• Ayaş Güveci: Özel bir güveçte yapılan bu lezzetli yemek, Ayaş’a gelenlerin mutlaka tattığı yemeklerden bir tanesi. Ayaş’ın kendine has domatesi ve yerli ürünleri ile hazırlandığı için, bu güveci başka bir memlekette yeme şansınız bulunmamaktadır.
• Ayaş Kapaması: Küpün içerisinde gerekli malzemelerin konulması ve sonrasında küpün ağzı tepsinin ortasına gelecek şekilde kapatılması ile yapılan bir yemektir. Ayaş’a özgü sebzeler ve Ayaş’ın yaylalarında beslenen hayvanlardan elde edilen etlerle pişirildiği için tadına doyum olmamaktadır.
• Kapalı Pide: Ayaş denince akla gelen ilk lezzettir belki de. Hamurun içerisinde kıymalı harcın konup, hamurun açık yer kalmayacak şekilde kapatılması ile yapılmaktadır.
• Bazlama: Ayaşlılar, bazlamanın en hakikisini yiyen bir millettir. Bu sebeple her evde mutlaka bazlama pişmiştir. Bundan 5 yıl önceye kadar marketten ekmek alma kültürü bile bulunmuyordu. Ekmek ihtiyacı tamamen bazlamalardan karşılanıyordu. Ancak günümüzde bu biraz değişti.
• Höşmerim: Bir çeşit irmik helvası olan höşmerim ya da hoşmerim, Ayaş’ta sık tüketilen tatlılardan bir tanesidir. Höşmerimin üzerine serpiştirilen şeker ile tatlandırma yapılmaktadır.

Yukarıda da görüldüğü üzere, Ayaş’a geldiğinizde pek çok değerli lezzeti tatma imkanına sahip olabileceksiniz. Bunların yanında gözleme, Ayaş sarması ve baklava gibi lezzetleri de Ayaş’a özgü olarak tüketebilirsiniz.

Ayaş’ta Gezilecek Yerler

Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra misafirperverliği ile ün salmış Ayaş, tarihin en eski dönemlerinden beri değerlerini sıkı sıkıya korumuştur. 1071 yılından itibaren Türk yönetiminde olan ve başka hiçbir medeniyete dahil olmayan Ayaş, buradan hareketle tam bir Türk yurdudur. Bunun yanında, en önemli özelliği de Ayaş kaplıcalarıdır. Tam bir şifa merkezi olan Ayaş, bu özelliği ile yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine uğramaktadır. Peki, Ayaş gezilecek yerler nerelerdir? Şimdi size Ayaş’ta gezilecek yerler hakkında hemen her yerden bahsedeceğiz.

Bünyamin Ayaşi Camii

Ayaş’ın merkezinde yer alan camii, Ayaş halkı tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Hali hazırda koruma altında olan bu kıymetli caminin yapımı, tahminlere göre 15 ila 16. yüzyılda tamamlanmıştır. Klasik Türk mimarisini yansıtan caminin yanında medrese de bulunduğu için, o dönemde Ayaş’ın ne denli önemli bir eğitim merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında, II. Abdülhamid, dini eğitim vermek maksadı ile Anadolu’da kurduğu medreseler arasında Ayaş’taki medreseler de yer almaktadır. Bu özelliği ile Ayaş tam bir eğitim merkezidir.

İsmini Bünyemin Ayaş-i Hazretleri’nden alan camii, koruma altındadır. Herhangi bir giriş ücreti olmaksızın camii ziyaret edilebilir. Aynı zamanda camiye girişte sol kapıda Bünyamin Ayaş-i Hazretleri’nin türbesi bulunmaktadır. 1. Derece Anıt Eser olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Ayrıca camii ahşap bir mimariye sahip olup, bazı dönemlerde maalesef ki korunamayıp, tahıl ambarı olarak kullanılmıştır. 1981 yılından itibaren koruma altındadır. Ayrıca caminin bahçesi bulunmakta, cami ile ilgili çeşitli eserler de bulunmasına karşın henüz ziyaret edilememektedir. Ayaş evleri arasında yer alan bu camii, günümüzde en iyi şekilde korunmakta, restore edilmiş bir şekilde ziyaretçilere açık tutulmaktadır.

Asartepe Barajı

Çanıllı Beldesi sınırları içerisinde yer alan yapay bir barajdır. Yapılma maksadı bölgenin sulama ihtiyacını karşılamaktır. Ayrıca İlhan Çayı üzerinde yer alan bu baraj, 1975 ile 1980 yılları arasında yapılmış ve faaliyete geçirilmiştir. Çanıllı Barajı adı ile de bilinen Ankara Asartepe Barajı 1.77 km² göl alanına sahiptir.

Asartepe Barajı balık avıiçin de sıklıkla tercih edilir. Profesyonel balıkçılık için tercih edilmese de vakit geçirmek isteyenler için harika bir fırsattır. Bunun yanında çok nadide bir piknik alanı olduğu için, aile ile piknik yapmaya en uygun noktalardandır. Ayaş’ta gezilecek yerler arasında her zaman en popüleri olmuştur.

İskender Çeşmesi

İskender Dede olarak bilinen İskender Sultan’ın Ayaş’ta yaşadığına inanılmaktadır. Bunun yanında İskender Dede’nin türbesi de Ayaş sınırları içerisindedir. Türbe Hacımemi Mahallesi sınırları içerisinde yer almakta olup, şifalı bir çeşme olduğuna da inanılmaktadır. Ancak İskender Sultan ile ilgili tarihte herhangi bir bilgi ne yazık ki bulunmuyor.

İğdeci Hanı

Ayaş, medreseleri sebebi ile eğitim yapılan bir memleket konumundaydı. Bunun da ötesinde tarih kitaplarında da görüldüğü üzere, Ayaş tam bir memur kentidir. Bu sebeple pek çok han bölgede yer almıştır. Bölgede 5 hanın yer aldığı bilinse de içlerinden sadece İğdeci Hanı günümüze aktarılmıştır.

Ayaş Ulu Camii

Karaçağ’a (2010) göre; Sakarya Nehri’nin kollarından bir tanesi olan Ayaş Suyu’nun yanında yer alan bir camidir. Yapımı, mimarisi, mihrabı ve minberinden yola çıkıldığında caminin yapımı 14. yüzyılın sonu ya da 15. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir. Ancak kesin bir bilgi bulunmuyor.

Dikdörtgen planlı bir yapı olmakla beraber, arazisi meyillidir. Ahşap bir camii olması, kendine has olduğunu göstermiyor. Çünkü Ayaş’taki mimari eserlerin çoğu ahşaptan yapılmıştır. Bu durum Ayaş’ın klasik bir Türk şehri olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Dış cephesi taştan olmakla beraber, iç bölümündeki tavanı ayakta tutan direkler ahşaptır. Mihrap ve minberdeki işçilik ise bu kıymetli caminin ortalama olarak 15. yüzyıla tarihlenmesine neden olmaktadır.

Camii, Hekim Şaban Şifahi Caddesi üzerinde yer almaktadır. Ayrıca ağaç direkli camiler çok nadir olduğundan, caminin değeri daha fazladır. Konya Beyşehir’de yer alan Eşrefoğlu Camii’nde de bu durum söz konusudur.

Ayaş Killik Camii

Dikdörtgen planlı bir yapıda olan camii, 1560 yılında yapılmıştır. Hacı Veli Bin Hızır tarafından yaptırılan camii, klasik Ayaş camilerini hatırlatıyor. Caminin dış duvarları moloz taşlardan yapılmış olup, çatılı bir yapıya sahiptir.

Orhan Türker Caddesi üzerinde yer alan camii, şehri ziyaret edenlerin sıklıkla ziyaret ettiği noktalar arasında yer almaktadır. Caminin kitabesine bakıldığında yapım tarihine yönelik bilgiler bulunuyor. Bu da cami ile ilgili pek çok kesin bilgiye ulaşılmasına yardımcı olmaktadır. Bunun yanında caminin ahşap bir çatısı bulunuyor olup, ahşap çatı üzerinde kiremit örgüsü dikkat çekmektedir. Kiremit örgüsünün yapım tarihi 20. yüzyıl olarak gösteriliyor. Bu da caminin belirli dönemlerde restorasyon çalışmalarından geçtiğini net şekilde göstermektedir.

Minber ve mihrabı dönemin mimarisini çok güzel şekilde yansıtıyor. Bu da Ayaş’ın o dönemki kültürünü bize göstermektedir. Çünkü o dönemde Ayaş’ın şu anki nüfusundan daha fazla bir nüfus bulunmaktaydı. Ayaş gezilecek yerler listesi arasında önemli bir konumdadır.

Şeyh Muhyiddin Camii

Ayaş Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan bir tarihi camidir. Camii çarşıya çok yakın konumda olduğundan, Ayaşlılar tarafından dua ve ibadet için sık sık ziyaret ediliyor. Bunun yanında pek çok farklı il, ilçe ya da farklı ülkelerden gelen ziyaretçilerin en fazla ziyaret ettiği eser olarak da dikkat çekmektedir.

Camiye adını veren Şeyh Muhyiddin-i Arabi Hazretleri’nin Türbesi de burada yer almaktadır. Türbe ve camii olarak yapılmış olup, yapım tarihi de 1571 olarak belirtilmiştir. Klasik Ayaş camilerinin özelliklerini taşıyan yapı ahşaptır. Dış duvarları moloz taşlardan oluşturulmuş olmasına karşın iç yapısı tamamen ahşap olarak dikkat çekiyor. Ayaş’taki diğer camileri ziyaret ettiğinizde, bu tür mimariyi onlarda da net şekilde görebilirsiniz.

Klasik bir Osmanlı camisi olmakla beraber, diğer önemli bir Ayaş camisi olan Ulu Camii ile arasındaki mesafe 110 metredir. Ziyaret ettiğinizde her iki camiyi de görebilirsiniz.

Aktaş Camii

Kentin yapısına özdeşleşmiş camilerin bir diğeri de Aktaş Camii olarak bilinmektedir. Ayaş camilerinde olan mimariyi Aktaş Camii’nde de görmek mümkün. Yapım tarihi 18. yüzyıl olarak gösteriliyor. Ancak birçok kaynakta bu tarih değişiklik göstermektedir. 16. ya da 18. yüzyıl tarihleri arasında yapıldığı biliniyor.

Yapının mimarisine ve yapım tarzına baktığımızda, 16. yüzyıl dönemlerinde yapıldığını söylemek çok daha olası. Caminin genel özelliklerine baktığımızda, diğer Ayaş camilerinde olduğu gibi şeritler arasında moloz taşların döşendiğini görüyoruz. Bunun yanında yine diğer Ayaş camilerindeki gibi iç kısım ahşap. Minber ve mihraptan yola çıktığımızda harika bir mimari ile karşılaşabiliyoruz.

Dervişimam, Bünyamin Sokak’ta yer alan bir camidir. Bunun yanında Bünyamin Ayaşi Camii ile arasındaki mesafe 150 metredir. Her iki camiyi aynı günde gezme şansına sahipsiniz.

Toprak Dede Türbesi

Hacırecep, Hasan Dede Caddesi’nde yer alan Ayaş Toprak Dede Türbesi, Ayaş’ta en çok ziyaret edilen noktalar arasındadır. Burada türbede yatan büyüğün ismi Ahmet Dede’dir. Ancak bir hikayeden dolayı, Toprak Dede adı ile anılıyor.

Küçük yaşlarda toprak yiyen çocukları, bu durumdan vazgeçiremeyen anne ve babalar, çocuğu Toprak Dede Türbesi’ne getirmekte ve çocuğa oradaki toprağı yalatmaktadırlar. Bunun sonucunda çocukların toprak yemeyi bıraktığına inanılmaktadır. Bununla ilgili görüş bildiren kişi sayısı da oldukça fazla.

Ayaş Tarihi Paşa Hamamı

Girişin ücretsiz olduğu bu tarihi hamam, Camiatik Mahallesi’nde yer alıyor. Ayrıca Ayaş Ulu Camii ile birbirine çok yakın olduğu için her ikisinin de aynı gün içerisinde ziyaret edilmesi mümkün. Hamamın vakfiye ve kitabesi bulunuyor. Bu da tarihte ne kadar önemli bir yer tuttuğunu bize göstermektedir.

Hamamın mimarisine baktığımızda dış duvarların moloz taşlardan yapıldığı görülmektedir. Bununla beraber dikdörtgen planlı bir yapıdır. Sağ tarafından giyinme odaları, sol tarafında ılıklık ve sıcaklık bölümleri yer alıyor. Bu bölümler tarihi hamamların hemen hepsinde yer alır. Ayrıca Ayaş, kaplıcaları ile ünlü bir memleket olduğu için, Ayaş’ta yer alan kaplıca ve hamamlarda bu tür tarihi değerlere sıklıkla rastlamak mümkün. Ayaş’ta gezilecek yerler arasında bu sebeple ilk sıralarda yer almaktadır.

Asarcık Höyük

Ayaş’ın tarihinin çok eski dönemlere dayandığını gösteren kanıtlardan bir tanesidir. Ayaş ilçesine 9,5 km uzaklıkta olan Asarcık Höyük, Ilıca Köyü’nün kuzeydoğu bölümünde bulunmaktadır.

İlk olarak 1945 yılında İsmail Kılıç Kökten tarafından fark edilen bu höyük için, İstanbul’dan arkeologlar gelmiş ve kazı çalışmaları gerçekleştirmişlerdir. 1963 ve 1964 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarında, çok daha geç dönemlere ait kalıntılara rastlanmıştır. Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bu kazılarda en geç olarak V. tabakada Erken Tunç Çağı II. Evre bölümüne ulaşılmıştır.

Net olarak ortaya çıkarılmış mimari bir kalıntı bulunmasa da pek çok benzersiz çanak ve çömlek buluntuları alanın çok değerli olduğunu kanıtlamaktadır. Bunun yanında Erken Tunç Çağı, Eski Hitit Dönemi, Son Frig Dönemi, Helenistik Dönem ve Roma – Galat Dönemlerine ait kalıntılara ulaşılmış olup, 5 katman tespit edilmiştir.

Ayaş Evleri

Klasik Türk evlerini yansıtan ve bu sebeple Beypazarı Evleri ile birbirine çok benzer olan Ayaş Evleri, şehri ziyaret etmek isteyenlerin uğrak noktaları arasında yer almaktadır. En çok 2 katlı olan bu evlerde alt kat ahır ya da kiler olarak kullanılırken, üst katlar yaşama alanıdır. Üst katlarda ise genellikle üç oda bulunurken, bunlara ek olarak tuvalet ve banyo yer alır.

Her biri birbirinin kopyası olduğundan, Beypazarı Evleri, Safranbolu Evleri gibi Ayaş Evleri’nin de değerini artırmaktadır. Mimari özelliklerinden yola çıkarak tam bir Türk mimarisi olduğunu anladığımız için, Ayaş evlerini Ayaş’ın tarihi ile çok rahat ilişkilendirebiliriz. Bunlara ek olarak yarı ahşap olan evler, şehrin mimari özelliğini gözler önüne sermekte, şehri ziyaret etmek isteyenler için de harika bir rota oluşturmaktadır. Ayaş evleri genellikle aşağıdaki özellikleri ile dikkat çeker:

• En çok 2 katlıdır.
• Alt kat odunluk, kiler ya da ahır olarak kullanılır.
• Üst kat yaşam alanıdır.
• Yarı ahşap ve kâgir malzemeden yapılmışlardır.
• Yapıların hepsinde mimariden dışarı çıkma balkon tipi mimari uygulamalar bulunmaktadır.
• Üst katta odalar, tuvalet, banyo ve mutfak bulunurken, sofa, ailenin sohbet edip, yemek yediği bir oda durumundadır.
• Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında olan 39 ev bulunmaktadır.
• Koruma altında olan evler dışında 198 adet tarihi Ayaş evi bulunmaktadır.

Ayaş’ın tarihi incelendiğinde en çok dikkat çeken tarafı tarihi evleridir. Bu nedenle şehri ziyaret etmek isterseniz, Ayaş evleri sizin için harika bir rota olacaktır. Ayrıca Ayaş gezilecek yerler listesinde önemli bir konumdadır.

Horla Şelalesi

Ayaş’ın Çanıllı Beldesi sınırları içerisinde yer alan Horla Şelalesi ya da diğer adı ile Çanıllı Şelalesi, doğal güzellikleri ziyaret etmek isteyenler için harika bir fırsat. Bunun yanı sıra çevresinde piknik yapmak, çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve fotoğraf çekmek için değerlendirilebilmektedir.

Harika görünümü ile dikkat çeken şelale, boş vakitleri değerlendirmek ve açık havada zaman geçirmek isteyenler için bir fırsat konumunda. Şu an eski gürültülü şelale özelliğinde olmasa da önemli bir doğal güzellik. Ancak bu kıymetli yeri ziyaret ettiğinizde, etrafını pisletmeden, oranın tadını çıkarmanızı rica ediyoruz. Siz ya da bir başkası bunu yapmazsa, bu güzide değerlerimizi kaybetmeyeceğiz. Hassasiyetinize inancımız tam.

Ayaş Karakaya Kaplıcası

İlçe merkezine yakın konumda olan Karakaya Kaplıcası, Şeyhmuhittin Mahallesi sınırları içerisindedir. Bunun yanı sıra Tarihi Kırkevler olarak adlandırılan Selçuklu mimarisi yapının yanı başında yer almaktadır. Çifte hamam olarak yapılmış yapı, Ayaş’ın termal anlamda ne kadar değerli bir konumda yer aldığını bize net şekilde göstermektedir. Tarihi kaplıca ile ilgili olarak bilinmesi gerekenler aşağıdaki gibidir:

• Hamam üç kubbe ile örtülüdür ve kadınlar ile erkekler için ayrı bölümler bulunmaktadır.
• Selçuklular döneminden itibaren var olan kaplıcanın tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor.
• 4 banyo ve 2 havuz bulunmaktadır.
• Kaplıcadaki suyun sıcaklık derecesi 31 C°’dir.
• Bikarbonat, sodyum, karbon dioksit ve kalsiyumlu bir termal kaynak suyu bulunmaktadır.
• Nörolojik hastalıklar, romatizma ve metabolizmaya çok iyi gelmesi ile bilinmektedir.

Yukarıdaki özelliklere ve faydalara sahip olan Karakaya Kaplıcaları, Ayaş’ın nadide değerleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Yavuz Analar Türbesi

Ayaş merkeze çok yakın konumda yer alan Yavuz Analar Türbesi, Ayaş’ın meşhur camilerine de çok yakın bir konumdadır. Türbenin ne zaman ve kimin için yapıldığı henüz bilinmiyor. Ancak Yavuz Ana Sultan için yaptırıldığı iddia edilmektedir. Bu önemli kişinin bölgede pek çok hayır işlediği söyleniyor.

Türbe ile ilgili çok fazla bilgi olmamakla beraber, yaramazlık yapan ya da uyumayan çocukların türbeye götürülerek onlar için dua edildiğinde uysallaştıkları iddia ediliyor. Hacımemi Mahallesi sınırları içerisinde yer alan türbeye ulaşım oldukça kolay. Türbeyi ziyaret ettikten sonra diğer pek çok esere de ulaşılabiliyor. Ayaş’ta gezilecek yerler arasında önemli bir nokta olarak da dikkat çekiyor.

Ayaş İçmeceleri

İçmecelerin tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 2000 yıl öncesine dayandığı söylenmektedir. 128 yıldır kesintisiz şekilde hizmet veren içmeceler, yerli ve yabancı pek çok ziyaretçinin uğradığı noktalar arasında yer almaktadır. İçmeceler;

• 1892 yılında itibaren hizmet verme,
• Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olma ve
• Şifalı su alanlarına sahip olma gibi özelliklere sahiptir.

Pek çok hastalığa doğal çare olması sebebi ile çoğu durumda doktorlar tarafından da önerilen bir termal merkezdir. Bu sebeple özellikle Ayaş ve civar ilçelerden tedavi için gelen pek çok kişi bulunmaktadır. Ayrıca Ayaş’a 23 km uzaklıktadır.

Ayaş Piknik Alanları

Şirin bir ilçe konumunda olan Ayaş, kültürü ve tarihinin yanı sıra doğal güzellikleri ile de bir hayli dikkat çekiyor. Görünen o ki özellikle piknik tutkunları için Ayaş pek çok şey vadediyor. Peki, Ayaş piknik alanı listesi içerisinde hangi yerler var? Şimdi size bunlardan bahsedelim.

İlhanlı Deresi Piknik Alanı

Ailenizle birlikte piknik yapıp, doğa içerisinde vakit geçirmek isterseniz, İlhanlı Deresi Mesire Alanı size pek çok şey vadediyor. Özellikle gürül gürül akan deresi, kuş cıvıltıları, tarihin içerisinde fırlamış gibi hissettirecek mağaraları ve doğal oluşum bir kanyonu, İlhanlı Deresi’nin en önemli özelliklerinden. Çok bilinen bir yer olmadığından piknikçiler buranın henüz farkında değil. Ancak her geçen gün bilinirliği artıyor.

Çanıllı Barajı’nın aşağı bölümünde yer alan İlhanlı Deresi, ne yazık ki piknik olanakları açısından tam anlamı ile gelişmiş değil. Bu nedenle içme suyu, tuvalet vb. alanlar yer almıyor. Bunun için içme suyu konusunda hazırlıklı gelmeniz önemli. Ayrıca çevrede pek çok meyve ağacı da bulunuyor. Bu ağaçlar kimseye ait olmadığından yemekten çekinmemelisiniz. Kamp yapmak isterseniz de uygun bir alan. Ancak kampta güvenlik önemli bir unsur. Bu unsuru kendiniz sağlamanız gerekiyor.

Ayaş Kirazdibi Göleti

Güzide ilçenin sınırları içerisinde bulunan en kıymetli piknik alanlarından olan Kirazdibi Göleti Piknik Alanı, piknik tutkunlarının uğrak noktası haline gelmiş durumda. Piknik yapmak isteyenlerin her türlü olanağa sahip olması açısından dizayn edilmiştir. Bu özelliği sebebi ile sıklıkla tercih edilen bir nokta. Banklar, mangal alanları, içme suyu alanı, çeşmeleri ve doğa ile iç içe olma fırsatı ile tam anlamıyla piknik deneyimini yaşayabileceksiniz.

Ayaş Çarşı’dan 1.7 km uzaklıktadır. Arabanız ile 4 dakikada gölette olabilirsiniz. Bunun yanında yürüyerek 25 dakikalık bir uzaklıktadır. Gölet tam anlamı ile manzarayı ayaklarınızın altına sunuyor. Üstelik aileniz ile gelebileceğiniz en güzel noktalar arasındadır. Kirazdibi Göleti Mesire Alanı’na giriş ise 100 TL olarak belirlenmiştir. Fiyatın 100 TL olarak belirlenmesi sebebi ile çok kalabalık bir piknik alanı değil. Bu nedenle daha sakin, olanakları çeşitli bir piknik deneyimi için kesinlikle tercih edebilirsiniz.

At Deresi Mesire Alanı

Sincan ilçesi sınırları içerisinde yer alan bir piknik alanı olsa da, Ayaş’a olan yakınlığı sebebi ile Ayaş’a yakın piknik alanları arasında gösterilebilir. Yenikent semtinde konumlanmış bir mesire alanı. Yenikent’te iseniz size en yakın yer diyebiliriz. At Deresi Piknik Alanı içerisine araç ile giriş ücreti 30 TL, sivil giriş ücreti ise 10 TL. Tabii ki ücretsiz piknik yerleri de var. Ancak ücretli olan yerler gibi olanağı bulmanız mümkün değil. Çok büyük meblağlar olmadığından, küçük bir ücret ile harika bir piknik deneyimi yaşayabilirsiniz.

Tatil günlerinde kalabalık olabilecek bir nokta. Bu nedenle erken gitmeniz sizin için avantaj. Zaten yer bulduktan sonra kalabalığın sizin için bir anlamı olmuyor. İçme suyu, çeşme ve tuvalet olanakları bulunuyor. Ancak tuvalet sayısı yeterli olmadığından, kalabalık günlerde tuvalet sırası bekleme ihtimaliniz var. Mangalınızı getirmenizde fayda var. Ancak getirmediyseniz, oradan kiralama şansınız da bulunuyor. Bu nedenle seçenekler oldukça fazla. Doğa ile iç içe, harika bir piknik deneyimi için gözü kapalı tercih edebilirsiniz.

Çanıllı Barajı Piknik Alanı

Ayaş yolu üzerinde, Osman Ağa’nın Yeri Market’ten sağa döndüğünüzde, 2-3 km sonra Ortabereket yol ayrımı ile karşı karşıya kalırsınız. Oradan sola dönüş yaparak Ortabereket Köyü’ne ulaşabilirsiniz. Sonrasında Çanıllı Barajı Piknik Alanı oldukça yakın bir konumdadır. Ayrıca Asartepe Barajı Mesire Alanı olarak da adlandırılan bu nadide yer, piknik yapmak isteyenlere harika olanaklar sunuyor.

Balık tutmak, kamp yapmak, piknik yapmak ve gezintiye çıkmak için harika bir nokta. Ayrıca Horla Şelalesi ile birbirine çok yakın. Ankara’nın en kıymetli şelalesi olan Ayaş Horla Şelalesi’ni baraja ulaştıktan sonra ziyaret edebilirsiniz. Şelale gürül gürül akan suları ile sizi karşılayacaktır.

Asartepe Barajı Piknik Alanı içerisinde piknik tutkunları için pek çok olanak var. Bu olanakları aileniz ve sevdikleriniz ile deneyimleyebilirsiniz. Bu durum sizin için harika bir tatil fırsatı olacaktır.

Ayaş Kamp Alanı

Tarihi dokusu, kültürel kimliği ve daha pek çok özelliği ile dikkat çeken Ayaş, şirin bir ilçe olup, tarihi bir değere sahiptir. Bunun yanında doğal güzellikleri saymakla bitmeyen bu ilçede kamp yapmak isterseniz size müthiş olanaklar sunulmuş durumda. Ayaş kamp alanı listesi içerisinde aşağıdaki rotalar bulunmaktadır:

• Ayaş Kirazdibi Kamp Alanı
• İlhanlı Deresi Kamp Alanı
• Çanıllı Barajı Kamp Alanı

Yukarıdaki alanlarda, çadır kurup, kamp yapma şansınız bulunmaktadır. Böylece hem harika bir kamp deneyimi yaşayabilir hem de doğa ile iç içe olabilirsiniz.

Ayaş’taki Çeşmeler

Ankara’nın en değerli ilçelerinden bir tanesi olan Ayaş, tarihi eserleri ile dikkat çekiyor. Bunun yanında tam bir Türk şehri olduğu için, Türklere ait eserler ön planda. Bunlar arasında çeşmelerin sayısı bir hayli fazla. Çeşmelerin tam listesi aşağıdaki gibidir:

• İskender Çeşmesi
• Dispanser Çeşme
• Kadı Pınarı (19 yy.)
• Çarşı Çeşme (1812)
• İncipınarı Çeşmesi
• Esatpaşa Konağı Çeşmesi
• Karakaya Çeşmesi
• Enver Paşa Konak Çeşmesi
• Yukarı Konak Çeşmesi
• Sülüklü Pınarı Çeşmesi
• Eski Hükümet Konağı Çeşmeler
• Köprübaşı Sokak Çeşme
• Karadere Sokağı Çeşme
• Demircioğlu Çeşme
• Şekerpare Sokağı Kadıoğlu Çeşmesi

Tarihi yönünden oldukça zengin bir memleket olan Ayaş, ayrıca doğal güzellikleri ile de tam bir merkez olarak nitelendiriliyor.

Ayaş’taki Gölet ve Bağlar

Doğal güzellikleri ile dikkat çeken Ayaş’ta, gölet ve bağların listesi aşağıdaki gibidir:

• Karadere Bağları
• Arıklar Bağları
• Ova Bağları
• Kirazdibi Bağları ve Göleti

Tüm bunların yanı sıra Ayaş sınırları içerisinde 6 yayla bulunmaktadır. Ankara’nın kadim ilçesi Ayaş, tarihin içinden gelmiş olup, eserleri ile günümüzü aydınlatan önemli bir merkezdir. Lezzetleri, tarihi ve doğal güzellikleri, meşhur ürünleri ve daha fazlası ile turistler için oldukça popülerdir. Biz de “Ayaş Gezilecek Yerler – Ayaş Hakkında” isimli içeriğimiz ile size bu konuda kapsamlı bilgi aktarımı yapmaya çalıştık. Ankara Ayaş gezilecek yerler listesi ve Ayaş ile ilgili olarak siz de yorumlarınız ile içeriğimize katkı sağlayabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular